Okul öncesi eğitim kurumları çocuğunuzun sizden ayrılıp sosyalleşme, bilişsel ve fiziksel
anlamda gelişme göstermesine yardımcı olacak olan ikinci evidir. Bu ikinci yuvayı
kabullenmek ve benimsemek, dünyayı yeni yeni keşfetmekte olan çocuğunuz için elbette
farklı ve özel bir deneyim olacaktır.
Çocuğunuzun aileden ilk kez ayrılması ve sosyalleşmeye attığı bu yeni adımla birlikte verdiği
ilk tepkiler oldukça normal karşılanmalıdır. Okula başlamak, okul değiştirmek, yeni bir
ortama kalıcı olarak girmek çocuk için büyük değişikliklerdir. Dolayısıyla çocuğunuzun okula
uyum sürecinde göstermiş olduğu tepkiler onun mizacına, ailenin tutumuna, okulun yapısı ve
yaklaşımına göre değişmekle beraber, bunlar uyum sürecinin süresini ve şiddetini belirleyen
faktörlerdir.
Çocuğun okula uyum sürecini destekleyici neler yapılabilir?
Çocukların dönemsel bilişsel şema özellikleri nedeniyle güven duydukları kişilerin
tutum ve yaklaşımlarından etkilenmesi kaçınılmazdır. Çocuklar bilinçli karar verme
aşamasına gelene dek anne ve babalarının uzantısı olarak yaşarlar. Bu yüzden anne ve
babanın çocuğun okula alışma süresince göstermiş olduğu tüm tepkiler oldukça
önemlidir. Bu dönemde ailelerin gayet sakin, sabırlı ve destekleyici bir tutum
sergilemesi beklenmektedir. Çocuğun okula gitmesi ile ilgili endişelerin ya da
olumsuz düşüncelerin çocuğa yansıması alışma sürecini zorlaştıran bir faktör
olacaktır. Bu açıdan ailenin işbirliği oldukça önemlidir.
İlk haftalar okula gelmeden önceki gecelerde okul çantalarına konacak kıyafetler
birlikte belirlenebilir, çantası hazırlanabilir. Okula gidiş süreci bu örnekteki gibi
detaylıca anlatılabilir: “Şimdi uyuyacağız. Sabah uyanıp yüzümüzü yıkayıp, sütünü
içeceksin, kıyafetlerimizi giyip okula doğru gitmek üzere arabaya bineceğiz. Sonra
ben seni okula bırakacağım ve işe/eve gidip akşam seni almaya geleceğim.” Böylece
süreci tam anlamıyla söylendiği gibi yaşayan çocuk hem ebeveynine karşı güven
duygusu geliştirecek, hem de yaşayacağı deneyimle alakalı kaygı düzeyinin azalması
sağlanacaktır.
Okulun ilk günlerinde çocuk ile birlikte güven duyduğu bir yetişkinin okulda kalması,
yetişkinden kısa sürelerle ayrılması ve ihtiyaç duyduğunda görmesi sağlanır. Bu
süreçte kademe kademe ayrı kalınan süre arttırılmalı, öğretmenin çocuğun sınıfa uyum
sağlanması için ilgisini çeken aktivitelerle güven duygusunu geliştirecek bir ortam
oluşturarak okula karşı olumlu tutum geliştirmesi sağlanır.
Bir geçiş nesnesi olarak bazı eşyalar, yeni ortam ve durumlara çocukların alışmasını
kolaylaştırır. Güven veren bu nesnenin (oyuncak, kitap, yastık vb.) okula getirme
isteğine izin verilmelidir.
İlk zamanlarda öncelik çocuğun okula sağlıklı bir şekilde uyumunu sağlamak
olmalıdır. Bunun yanı sıra uyku, yemek yeme, tuvalet gibi temel alışkanlıklarının
kazandırılması ya da düzenlenmesi sonraya bırakılmalı ve çocuk bu konuda
zorlanmamalıdır.
Bazen çocuklar okula keyifle başlayabilir ya da okulun ilk gününden itibaren büyük
bir direnç gösterebilir. Burada ailenin kararlı tutumu çok önemlidir. Çocuğun okula
uyum sağlayıp sağlamadığı konusunda çocuğun anne-baba ya da bakıcıdan ayrılık
anındaki tavırlarını baz almak yerine; okuldaki durumu, etkinliklere katılımı,
öğretmeni ve arkadaşları ile iletişimi konusunda ailenin bilgi sahibi olması gerekir.
İyi bir güven ilişkisi kurmak, okul öncesi çocuklarının sağlıklı insan ilişkileri ve
bağlanma stilleri geliştirmeleri açısından oldukça önemlidir. Okul, anne-baba ve
çocuk arasındaki güvenli ilişkinin kurulmasını sağlamakla birlikte sağlıklı ayrılmanın
da bir ayağını oluşturur. Bu sağlıklı ayrılma ve güven ilişkisinin kurulması için de
okula bırakan kişinin mutlaka çocuktan gizlice kaçmadan, onunla vedalaşarak kısaca
“Hoşçakal” deyip, ayrılma anını da çok uzatmadan okuldan ayrılması en ideal
olanıdır. Siz okuldan ayrılırken çocuğunuzun ağlaması çok doğaldır, çünkü bir daha
geri gelmeyeceğinizden endişe duyabilir. Bu sağlıklı ve tutarlı denemelerle ağlamaları
giderek azalacak, okula ve size daha güvenerek hayata karşı da güvenli ve rahat bir
tutum sergilemesi sağlanacaktır.
Okula alışma döneminde çocuğunuzun evde sizin yanınızdan ayrılmıyor oluşu, kaygılı
tavırları, hiç yapmadığı davranışlarda bulunması doğal karşılanmalıdır. “Bizden
ayrılıp yeni bir yere gitmek senin için zor bir durum. Ben her zaman yanındayım, seni
hep söylediğim saatte alacağım. Orada oyun oynaman beni çok mutlu ediyor.” gibi
ifadelerde bulunarak onun duygularını yansıtıp, onu anladığınızı belirtebilirsiniz.
Okula uyum sürecinde ailenin de çocuğundan ayrılıyor oluşu sancılı bir süreçtir. Aile
de bu dönemde uyum sağlamakta zorluk yaşayabilir. Bazı durumlarda çocuğun okulahazır olup rahat tavırlar gösterebildiği, ailenin ise oldukça tedirgin olduğu gözlenmektedir. Kaygı, suçluluk, bağımlılık, yalnızlık gibi duygularla baş etme
konusunda aile de profesyonel yardım almaktan çekinmemelidir.
Okul Psikolojik Danışmanı Ayşenur Özdemir
Okulla işbirliği içinde olmanız çocuğunuzun sosyal, duygusal ve zihinsel açıdan sağlıklı
yönde gelişim göstermesini destekleyecektir. Bu süreçte rehberlik servisi olarak çocuğunuzun
bireysel gelişimini takip edip gelişimini olumlu yönde destekleyeceğiz. Sizler de ev ortamında
yaşadığınız süreçleri bizlerle paylaşabilirsiniz.